Favorilere Eklendi
Favorilerime GitÇÖL DEVRİYESİ
Ürdün Anıları
“Su kaynaklarını akılcı biçimce kullanan, doğru politikalarla su kaynaklarını artıran bir Türkiye, kendi ihtiyacından fazla
olan suyu Ortadoğu ülkelerine aktararak ciddi ekonomik ve siyasi avantajlar sağlayabilirdi.”
Bu kitap, Ortadoğu’da çekinilen, sözü dinlenen, dikkatle izlenen ve örnek alınan Atatürk Türkiye’sinin, son 14 yılda Ortadoğu’da nasıl zemin kaybettiğinin; nasıl hızla bölgeden koparıldığının; ülkenin bölünmesine doğru giden gelişmelerin içine atıldığının; tarihte hiçbir zaman devlet olamamış Kürt aşiretlerinin bile “şamar oğlanı” haline getirildiğinin bire bir yaşanmış anlatısıdır.
Sevgili Süha,
Belgrad hatıralarını büyük bir zevkle okudum…..
Ürdün hatıralarına yer verdiğin kitabını da bir kaç büyük kitapçıda aradım. Henüz dağıtımdan gelmediğini söylediler…..
Mümin ALANAT
Sevgili Süha,
Bugün İlber Ortaylı Hocamızın Hürriyet gazetesinde yazdıklarını gururla okuduk. Fazlasını hak ettiğini düşünüyoruz. İki gün önce sorduğumda Çöl Devriyesi henüz Arkadaş Kitabevine gelmemişti.
Tansu Gürpınar
Prof. Dr. İlber Ortaylı
Hüriyet
11.12.2016 Pazar
ÇÖLDE BİR BÜYÜKELÇİ
Dışişleri Bakanlığı’nda birkaç büyükelçi arkadaşımız var. Adeta umulmadık bir tarihi bağla genç memurların arasından da böyleleri çıkıyor. Kökleri bizde az tanınan Tanzimat Devri’nin büyük diplomatlarına kadar uzanır. Süha Umar böyle bir diplomat.
SÜHA Umar’ı okul yıllarından tanırım. Mekteb-i Mülkiye’nin diplomasi şubesinin girgin gençlerindendi. Haliyle Dışişleri’ne girdi. Bakanlığın belki azınlıkta kalan, ama bana kalırsa ancak eski çarlık Rusyası’nda ve Babıâli’de görünen ağır, başarılı diplomat takımındandı. Gorçakov, Ali Paşa veya Fuat Paşa olsun, bunlar ne ülkelerindeki aşırı muhafazakârların kör gözüne ne de 20’nci yüzyılda bloklara mensup takımın hazır reçetelerine itibar ederdi. Süha Umar, şu sıralarda çıkan “Çöl Devriyesi, Ürdün Anıları” kitabında Ortadoğu’yu anlatıyor. Geçen yıl çıkan “Belgrad-500 Yıl Sonra” adlı kitabıyla birlikte bu kitabı değerlendirmek gerekir.
Dışişleri Bakanlığı’nda birkaç büyükelçi arkadaşımız var. Adeta umulmadık bir tarihi bağla genç memurların arasından da böyleleri çıkıyor. Kökleri bizde az tanınan Tanzimat Devri’nin büyük diplomatlarına kadar uzanır. Alışılmış reçeteyle değil, bloklararası bağımsız politikanın düsturlarıyla hareket ederler. Bu tip diplomatların en büyük özelliği coğrafya ve tarihi çok iyi bilmeleri, gittikleri ülkeyle Türkiye’yi bir arada düşünmeleridir.
SIRBİSTAN’I NASIL DEĞERLENDİRMELİ?
Süha Umar, Sırbistan ile en gerilimli zamanımızda Belgrad’da büyükelçilik yaptı, ülkenin her şeyini tanıyordu. Her zaman için çatıştığımız ama dost da kaldığımız Sırbistan’la özellikle bu dönemde niçin birlikte bağımsız bir politika gütmemiz gerektiğini Süha Umar’ın hatıralarından anlıyorum.
Devletlu Belgrad Büyükelçisi ülkenin her köşesinde Osmanlı izleriyle yaşadı. Sırp halkının nezdinde maziyi inceledi. Balkanlar’daki geleceğimiz için Sırbistan’ı nasıl görmeliyiz, cevap aradı. Ülkenin doğasını ve tarihi eserlerini iyi bilen bu diplomatımızın Sırp politikasındaki tayin edici kişilerle görüşmelerini çok canlı ve faydalı bulduğumu söylemeliyim. Diplomatlarımız hatırat yazıyorlar; Umar, en iyilerinden biri ve belki de en candan olanı. Sırbistan’ı nasıl değerlendirmeliyiz? Büyükelçi’nin sefaretnamesinden okuyalım...
İLBER ORTAYLI
Ankara, 13 Şubat 2017
Ürdün Krallığı Büyükelçiliği
Ankara
Ekselansları Sayın Süha Umar
Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi (E)
Sayın Ekselans,
Sevgili Dostum,
Haşimi Ürdün Krallığı nezdinde Türkiye Büyükelçisi olarak görev yaptığınız döneme ait anılarınızı ve deneyimlerinizi anlatan, “Çöl Devriyesi-Ürdün Anıları” kitabınızın imzalı örneğini almaktan gurur duydum.
Kitabınızı çok ilginç ve öğretici buldum.
Majesteleri Kral II. Abdullah’a ve kraliyet ailesinin bazı fertlerine gönderdiğiniz kitaplar için de içten teşekkürlerimi sunarım.
Kitabınızın, o günlerin anılarını geri getirecek olması nedeniyle büyük bir keyifle okunacağına, Türk halkının Ürdün hakkındaki düşüncelerine de önemli bir katkı olacağına inanıyorum.
En iyi dileklerimle, saygılar sunarım.
Amjad Adaileh
Büyükelçi
ATLAS TARİH DERGİSİ HABERİ
Çöl Devriyesi
Pulat Tacar 14 May (1 gün önce)
|
Her ciddi kitap yazarının ancak düşleyebileceği kadar, böylesine mükemmel bir eleştirinin, bu denli derinliğine, en bilgili ve yetkili bir bilge kişi tarafindan yapılmış olması nadir, kutlanacak, büyük bir mazhariyet.
Engin Ansay
Suhacığım,
Abartmadan söyleyeceğim şu:
Siyasal açıdan, bazı kitaplar dünyada iz bıraktı:
"The Prince"/(Makyavel),
Çinlinin Savas Kitabı,
Chrchill'inki, Bertrand Russell,
"Mein Kempfh"(olumsuz), "Nutuk", Sartre, "Affluent Society", Camus, Marx vs vs.
Tercümesi, ingilizcesi basılsa, senin "Çöl Devriyesi" de, naçizane kanımdır ki, bu coğrafyada ve ötesinde bu nitelikte değerlendirilir.
Sevgiyle,
Engin Ansay
Hürriyet
18 Mayıs 2017
BÜYÜKELÇİLER İLGİNÇ KİTAPLAR YAZIYOR...
MODA Deniz Kulübü’nde Emekli Büyükelçi Ender Arat’ın ‘Türklere Güvendiler: Tarih Boyunca Türk Topraklarına Sığınanlar’ (Tarihçi) kitabıyla ilgili düzenlediği söyleşiyi meslektaşımız Muammer Elveren’le izledik.
Elveren’in, Brüksel ve Paris’teki temsilcilikleri döneminden beri bu büyükelçilerin çoğu ile yakın dostlukları var.
Türkiye’ye sığınıp yaşamlarını sürdüren ve aralarında dünyaca ünlü isimlerin olduğu kişilerin yaşamlarını anlattığı kitap büyük ilgi görmüştü. Arat, kitabın ilk baskısında Macarlar, Polonyalılar, Museviler, Almanlar, Avusturyalılar, Fransızlar, İtalyanlar, Estonyalılar, İspanyollar, Ruslar, Arnavutlar, Kırım Tatarları, Çerkesler, Abhazalar, Romenler, Gürcüler, Azeriler, Hintliler, İranlılar, Suudi Arabistanlılar, Kazaklar, Afganlar, Cezayirliler, Tunuslular, Moritanyalılar, Boşnaklar, Karadağlılar, Hıristiyan Topluluklar, Sırplar, Yunanlar, Irak’tan kaçan Kürtler ve Suriyelilere yer vermişti.
Ender Arat söyleşiden sonra dağıtılan kitabın 2. baskısının önsözünde Yalçın Bayer’in “Kitapta önemli bir eksiklik gördüm, Romanlara da yer verilmesi gerekirdi” demesi üzerine Romanları ve eksik gördüğü Ezidiler, Sri Lankalı Tamilli mülteciler ve uluslararası bazı önemli şahsiyetleri de eklediğini söyledi.
Daha önce “Török Macaristan” başlıklı kitabı ile Türkiye-Macaristan ilişkilerine ışık tutan Arat, bu kitabında tarih boyunca değişik nedenlerle kendi ülkelerini terk etmek zorunda kalan çeşitli millet ve dinden yüz binlerce insanın önce Osmanlı İmparatorluğu’na, daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti’ne sığınma hikâyelerini anlatıyor. GS Lisesi ve Ankara Hukuk mezunu olan Arat, Budapeşte ve Madrid büyükelçiliği görevlerini yaptı; Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü (1996-98) ile Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanlığı (2002-2004) görevlerinde bulundu.
Davette, Dışişleri’nin bir dönem en parlak diplomatları sayılan emekli büyükelçiler Fuat Tanlay, Osman Ulukan, Ali Köprülü, Ahmet Erozan, Süha Umar ve Avrupa Konseyi Protokol Direktörü Muammer Topaoğlu hazır bulundular. Büyük ilgi gören ‘Belgrad 500 Yıl Sonra’ ve ’Çöl Devriyesi-Ürdün Anıları’ kitaplarından başka Süha Umar’ın Türkiye’de Usulsüz Avcılık ve Balıkçılığın Önlenmesi, Yaban Hayatı’nın Korunması’ üzerinde bir kitap yazdığını anlattı. Fuat Tanlay da anılarını ‘Gelecek kuşaklara aktarmak’ üzere kaleme almaya başladığını söyledi.
Ayrıca kulüpte açılan ‘Türklere Güvendiler-Ruslar’ adlı bir sergi 21 Mayıs akşamına kadar izlenebilir.