İstanbul ve Boğaz kıyılarına pitoresk seyahat
Gravürler olmasaydı Osmanlı'yı nasıl hayal edebilecek, İstanbul´un güzelliklerini, mimarisini; insanların giyim kuşamından, kayıklarının süslemesine kadar birçok detayı nasıl öğrenebilecektik? Mimarlarımızın çizimlerini, tasarımcılarımızın motiflerini, gezdiğimiz gördüğümüz kentler üzerine yorumlarımızı neler etkileyecekti?
Kısaca "kazıma resim sanatı" olarak tanımlayabileceğimiz gravür, fotoğrafın icadından çok önce, bir levhaya kazınan resimlerin kağıt üzerine aktarılmasıyla elde edilen meşakkatli bir çoğaltma tekniğiydi. Bu sayede geçmişin görüntüleri kaybolmuyor, yeni nesillere ulaşabiliyordu.
|