5,0 (0)

Favorilere Eklendi

Favorilerime Git

Kayıtdışı

Bülent Soylan
Model Kitap


<p>Resmi açıklamalara göre bile ekonomimizin yarısı kayıt dışı dönüyor. Bu müthiş bir oran. Kaba bir hesap yaparsak 2008 yılında 520 milyar dolar olan gayrı safi milli hasılanın yarısı yani 260 milyar dolarlık işlemin yapıldığı anlamına geliyor. <br /> İyi de, kayıtdışı işlemleri bu kadar büyük bir ekonomide bunları kimler alıyor, kimler satıyor ve kimler kazanıyor? <br /> "Vurun kaçakçıya" diyerek kayıtdışı ile mücadele edilebilir mi? Bu konuda ne yapıyoruz, ne yapmıyoruz? <br /> Kitapta bunlar anlatılıyor.</p><br /> <br /> <p><strong>Kayıtdışı 260 milyar $</strong> <br /> Yeminli mali müşavir Bülent Soylan, ''Vergiyi Anlamak''tan sonra şimdi de 260 milyar dolara ulaştığını söylediği "Kayıtdışı" olaylarını kitaplaştırdı. Alfa Dağıtım ve D&amp;R’larda dağıtıma giren yeni kitabında Soylan’ın yine ilginç tespitleri var. <br /> Örneğin kayıtdışılığın bizi nereye götüreceğini şöyle anlatıyor: Vergi yüklerinin bu biçimde dağılımı yıllardır olduğu gibi hala üretimi sıkıntıya sokmaya devam ederse, acaba bir gün ekonomi batar mı? <br /> Üretici, istihdam üzerindeki yük dolayısıyla giderek taşınmaz duruma gelen üretimini bir ölçüde kayıt dışına çıkarmakla çözüm bulmaya çalışır. Onun bu çözümü, doğal olarak ekonomideki kayıtdışılığı artıracak, onun ve ülke ekonomisinin kurumlaşmasını engelleyecektir. Çarpıklığı gidermek yerine bu çarpıklığın neden olduğu sonuçları bir biçimde ortadan kaldırmak için sık sık af kanunları çıkarılacak, ama vergi sistemindeki sıkıntının faturası yine vergi ödeyenlere kesilecektir, çünkü çıkarılan afla o gün için bir kere daha beyaz sayfalar açılabilir ama kayıtdışına çıkmayı doğuran etkenler ortadan kaldırılmadıkça, kayıtdışılığın matematiğine dokunulup denklem bozulmadıkça önünüzdeki birkaç yıl sonrasının tablosu bazı ufak farklarla, daha o günden şekillenecektir. <br /> Nedir o ufak farklı tablo? Kayıtdışılığı üreten bu yapı, bir gün birdenbire ekonominin çarklarını durdurmaz. O anlamda bir şey olur mu diye sorulacak olursa, olmaz. Ekonomi batmaz. Batan sadece ülkenin iyi kötü üretici, sanayici güçleridir. Yani kişilerdir. <br /> Kendini küresellik adına alabildiğine dış pazarlara açmış bir ekonomide, üretim gücü önce dış rekabet karşısında zayıflar, sonra da uluslararası çalışan sermayenin yani yabancıların eline geçer. <br /> Bu geçişte önceleri şirketlerinizi yabancılarla evlendirmekten ne kadar mutlu olduğunuzu söyleyip etrafa iyimserlikler yaymaya çalışırsınız ama işin içindekiler bilirler ki bu yabancılarla evliliklerde nedense siz hep kız tarafısınızdır, damatlar hep onlardandır. <br /> <strong>Yalçın Bayer, 7 Mart 2008, Hürriyet</strong><br /></p> <br /> <p><strong>Niye bu kayıtdışılık?</strong> <br /> Türkiye'nin sorunlarını körükleyen bir başka sorun ise kayıtdışı ekonomi. Türkiye'de kayıtdışı rakamı, en yetkili ağız Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a göre yüzde 50'ye yakın. Yani 520 milyar doları aşması beklenen ulusal gelirin neredeyse yarısı kadar bir tutar da kayıtsız olarak dolaşıyor. Bülent Soylan yeminli mali müşavir. Kayıtdışı konusunda yazdığı bir kitapla şimdi bu sorunu anlaşılabilir bir dille kamuoyunun gündemine getiriyor. Soylan kitabında "Kayıtdışılık hakkında pek çok şey söyleniyor. Kayıtdışının bu kadar büyük olduğu bir ekonomide bunları kimler alıyor, kimler satıyor ve kimler kazanıyor" sorusuna yanıt arıyor ve şunları söylüyor: "AB, 'Bu kadar kayıtdışılıkla sizi aramıza alamayız' diyor. Çağdaş dünya bu kadar kayıtdışılığı kabul edemiyor. Ekonomi de bu kadar kayıtdışı ile sağlıklı olamıyor. İnsanlar aldıklarını, sattıklarını neden gizliyor. Haydi sahtekârını, rüşvetçisini, kaçakçısını anladık. Onlar zaten belgeli olmaz. Peki onların dışındakiler neden kayıt dışında? Galiba kabul edilmesi gereken gerçek, onların kayıtdışında oldukları değil, kayıtların biraz onların dışında olmasıdır." Kayıtdışı kitabı bu teknik soruna akıcı bir dille yaklaşıyor. <br /> <strong>Jale Özgentürk, 13 Mart 2008, Referans Gazetesi</strong></p>

İLİŞKİLİ ÜRÜNLER