5,0 (0)

Favorilere Eklendi

Favorilerime Git

Çöl Devriyesi

Süha Umar
Model KİTAP
288,26 TL


Yeni Ürün

ÇÖL DEVRİYESİ

Ürdün Anıları

 

“Su kaynaklarını akılcı biçimce kullanan, doğru politikalarla su kaynaklarını artıran bir Türkiye, kendi ihtiyacından fazla

olan suyu Ortadoğu ülkelerine aktararak ciddi ekonomik ve siyasi avantajlar sağlayabilirdi.”

Bu kitap, Ortadoğu’da çekinilen, sözü dinlenen, dikkatle izlenen ve örnek alınan Atatürk Türkiye’sinin, son 14 yılda Ortadoğu’da nasıl zemin kaybettiğinin; nasıl hızla bölgeden koparıldığının; ülkenin bölünmesine doğru giden gelişmelerin içine atıldığının; tarihte hiçbir zaman devlet olamamış Kürt aşiretlerinin bile “şamar oğlanı” haline getirildiğinin bire bir yaşanmış anlatısıdır.

 

Sevgili Süha,

Belgrad hatıralarını büyük bir zevkle okudum…..

Ürdün hatıralarına yer verdiğin kitabını da bir kaç büyük kitapçıda aradım. Henüz dağıtımdan gelmediğini söylediler…..

Mümin ALANAT

 

Sevgili Süha,

Bugün İlber Ortaylı Hocamızın Hürriyet gazetesinde yazdıklarını gururla okuduk. Fazlasını hak ettiğini düşünüyoruz. İki gün önce sorduğumda Çöl Devriyesi henüz Arkadaş Kitabevine gelmemişti.

Tansu Gürpınar 

 

 

Prof. Dr. İlber Ortaylı

Hüriyet

11.12.2016 Pazar

ÇÖLDE BİR BÜYÜKELÇİ 

Dışişleri Bakanlığı’nda birkaç büyükelçi arkadaşımız var. Adeta umulmadık bir tarihi bağla genç memurların arasından da böyleleri çıkıyor. Kökleri bizde az tanınan Tanzimat Devri’nin büyük diplomatlarına kadar uzanır. Süha Umar böyle bir diplomat. 

 SÜHA Umar’ı okul yıllarından tanırım. Mekteb-i Mülkiye’nin diplomasi şubesinin girgin gençlerindendi. Haliyle Dışişleri’ne girdi. Bakanlığın belki azınlıkta kalan, ama bana kalırsa ancak eski çarlık Rusyası’nda ve Babıâli’de görünen ağır, başarılı diplomat takımındandı. Gorçakov, Ali Paşa veya Fuat Paşa olsun, bunlar ne ülkelerindeki aşırı muhafazakârların kör gözüne ne de 20’nci yüzyılda bloklara mensup takımın hazır reçetelerine itibar ederdi. Süha Umar, şu sıralarda çıkan “Çöl Devriyesi, Ürdün Anıları” kitabında Ortadoğu’yu anlatıyor. Geçen yıl çıkan “Belgrad-500 Yıl Sonra” adlı kitabıyla birlikte bu kitabı değerlendirmek gerekir.

Dışişleri Bakanlığı’nda birkaç büyükelçi arkadaşımız var. Adeta umulmadık bir tarihi bağla genç memurların arasından da böyleleri çıkıyor. Kökleri bizde az tanınan Tanzimat Devri’nin büyük diplomatlarına kadar uzanır. Alışılmış reçeteyle değil, bloklararası bağımsız politikanın düsturlarıyla hareket ederler. Bu tip diplomatların en büyük özelliği coğrafya ve tarihi çok iyi bilmeleri, gittikleri ülkeyle Türkiye’yi bir arada düşünmeleridir.

SIRBİSTAN’I NASIL DEĞERLENDİRMELİ?

Süha Umar, Sırbistan ile en gerilimli zamanımızda Belgrad’da büyükelçilik yaptı, ülkenin her şeyini tanıyordu. Her zaman için çatıştığımız ama dost da kaldığımız Sırbistan’la özellikle bu dönemde niçin birlikte bağımsız bir politika gütmemiz gerektiğini Süha Umar’ın hatıralarından anlıyorum.
Devletlu Belgrad Büyükelçisi ülkenin her köşesinde Osmanlı izleriyle yaşadı. Sırp halkının nezdinde maziyi inceledi. Balkanlar’daki geleceğimiz için Sırbistan’ı nasıl görmeliyiz, cevap aradı. Ülkenin doğasını ve tarihi eserlerini iyi bilen bu diplomatımızın Sırp politikasındaki tayin edici kişilerle görüşmelerini çok canlı ve faydalı bulduğumu söylemeliyim. Diplomatlarımız hatırat yazıyorlar; Umar, en iyilerinden biri ve belki de en candan olanı. Sırbistan’ı nasıl değerlendirmeliyiz? Büyükelçi’nin sefaretnamesinden okuyalım...

İLBER ORTAYLI 

 

 

                                                                  Ankara, 13 Şubat 2017

Ürdün Krallığı Büyükelçiliği

Ankara

Ekselansları Sayın Süha Umar

Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi (E)

 

Sayın Ekselans,

Sevgili Dostum,

Haşimi Ürdün Krallığı nezdinde Türkiye Büyükelçisi olarak görev yaptığınız döneme ait anılarınızı ve deneyimlerinizi  anlatan, “Çöl Devriyesi-Ürdün Anıları” kitabınızın imzalı örneğini almaktan gurur duydum.

Kitabınızı çok ilginç ve öğretici buldum.

Majesteleri Kral II. Abdullah’a ve kraliyet ailesinin bazı fertlerine gönderdiğiniz kitaplar için de içten teşekkürlerimi sunarım.

Kitabınızın, o günlerin anılarını geri getirecek olması nedeniyle büyük bir keyifle okunacağına, Türk halkının Ürdün hakkındaki düşüncelerine de önemli bir katkı olacağına inanıyorum.

En iyi dileklerimle, saygılar sunarım.

Amjad Adaileh

Büyükelçi

  ATLAS TARİH DERGİSİ HABERİ

 

Çöl Devriyesi

 

Pulat Tacar 14 May (1 gün önce)

 

DEĞERLİ MESLEKTAŞIM  SÜHA  BEY KARDEŞİM,

KİTABINIZI BEŞ GÜN ÖNCE BİTİRDİM. E-MAİL ORTAMINDA  UZUNCA BİR MESAJ  DA YAZDIM. AMA  TEKRAR OKURKEN HEPSİ KAYBOLDU. BEŞ GÜN SONRA YİNE  BU KEZ OFF-LINE YAZIYORUM. AMA BİLMEM  BU İKİNCİ MESAJ    AYNİ    HEYECANI  TAŞIYACAK MI?  AYNI SUDA  BİR DAHA YÜZEMEM  Kİ.

KİTABINIZI ÇOK BEĞENDİM. PEK ÇOK MESLEKTAŞIMIN   ANI KİTABINI OKUMUŞTUM. (SON  İKİ  YILDIR YAZILANLAR HARİÇ; SİZDEN ÖDÜNÇ ALDIGIM BİRİ DIŞINDA ONLARI OKUYAMADIM DAHA.) AMA DİĞERLERİ İLE MUKAYESE ETTİĞİMDE, HATTA  BELGRAD ANILARINIZ İLE KARSILAŞTIRDIĞIMDA   "ÇÖL DEVRİYESİ"  DAHA  MÜKEMMEL BİR KİTAP  OLMUŞ. FAZLA AYRINTIYA GİRMESİNE RAĞMEN MÜKEMMEL DEDİM. ZİRA BU, BİR ANI KİTABINDAN  FAZLA BİR ŞEY. BİR MAHZURU  VAR. BU KİTABIN BAZI BÖLÜMLERİ   DAHA ZİYADE  UZMANLARA HİTAP EDECEK CİNSTEN. BU İŞİN  MÜHENDİSLİĞİNİ BİLMEYENLER -YAPMAYANLAR- -SAHADA BU OYUNU OYNAMAYANLAR-  BIKARAK O BÖLÜMLERİ   ATLAYABİLİRLER. BU ATLAMA SIRASINDA   BAŞKA  BÖLÜMLER  DE  OKUNMAMIŞ OLABİLİR.

BENİM  ALTINI ÇİZMEK İSTEDİĞİM HUSUSLARIN BAŞINDA  SİZİN MESLEĞİNİZİ VE İŞİNİZİ SEVEREK VE  DAHA DA ÖNEMLİSİ  HEYECANLA YAPMIŞ OLMANIZ GELİYOR. “SEFİRLİK BÖYLE YAPILIR”  DİYE DÜŞÜNDÜM. O BAKIMDAN  “DERS KİTABI  OLARAK OKUTULMALI”  DEMİŞTİM DAHA ÖNCE. HEM MÜLKİYE’DE  HEM DE  HARİCİYE AKADEMİSİNDE. MESELA  BİR SÖMESTR  DERİNLİĞİNE  TARTIŞILACAK HEM MESLEK DERSİ HEM DE DIŞ İLİŞKİLER DERSİ.

BEN  ARAP ÜLKELERİ VE YAKIN DOĞU  UZMANI DEĞİLİM.  BU ALANDAKİ MESLEKİ BİLGİLERİM  YETERLİ  DEĞİL.  GAZETELERDEN ÖĞRENDİM NE ÖĞRENDİYSEM. BİR DE GENEL KÜLTÜR ÇERÇEVESİNDE DOSYA  BİLGİSİ. AMA  SURİYE’DE AKRABALARIM VARDI. ARAPLARIN TÜRKLERİ NASIL  DEĞERLENDİRDİKLERİNİ HEP  MERAK ETTİM. TATLI-EKŞİ BİR   TAT VERİYORUZ GALİBA.  KUZENLERİMİN HEPSİ ŞİMDİ DÜNYANIN ÇEŞİTLİ ÜLKELERİNE GÖÇ ETMİŞ DURUMDA. HÜSEYNİ/ ATTASİLERDEN BİRİ  BEYRUT’TA  KALMIŞ.

BUNLAR ASLINDA TÜRKMEN   VE BİRAZ DA ÇERKEZ. ÜRDÜN’E GİDENLERİN BİR KOLU MUDUR? BİLEMEM.

ÜRDÜN  SUİ GENERİS DURUMU  NEDENİ İLE ÖZELLİKLE HEP İLGİMİ ÇEKTİ. SİZİN KİTABINIZDAN BU KONUDA PEK ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM. ZATEN TÜM  AYRINTILARI İLE  ANLATMIŞSINIZ. İŞTE  BU AYRINTILAR   VE NÜANSLAR  MESLEKİ AÇIDAN ÖNEMLİ VE İLGİ ÇEKİCİ. KRAL'IN KARDEŞİNİN YERİNE OĞLUNU  YEĞLEMESİNİ NORMAL  KARŞILAMAKTAYIM. KARDEŞLER ARASI  İLİŞKİLERİN NE OLDUĞUNU BENDEN DAHA İYİ BİLEN OLAMAZ. (ŞEKSPİR HARİÇ)

ÜRDÜN HANEDANI, BAKANLAR, DİĞER HÜKÜMET ERKÂNI VE ASKERLER KONUSUNDA VERDİĞİNİZ  BİLGİLER DE  ÇOK ÖNEMLİ. AYRICA BUNLAR İLE NASIL TEMAS KURULACAĞI,  NASIL KONUŞULACAĞI  VE ÜLKE ÇIKARININ NASIL KORUNACAĞI  HAKKINDA    ÇOK ÖĞRETİCİ VE  DERS ALINMASI GEREKEN MALUMAT VAR.

SİZİN EMEKLİ OLDUKTAN SONRA DEVREYE GİRMENİZ (DAHA DOĞRUSU KİŞİSEL DOSTLUKLAR SEBEBİ İLE YENİDEN DEVREYE SOKULMANIZ) ORADA GÖREVLİ MESLEKTAŞI ÇOK RAHATSIZ ETMİŞTİR. AMA BUNLAR  HAYATIN GERÇEKLERİ.  YAŞANMAMASI İÇİN O ZEMİNİN OLUŞMAMASINI SAĞLAYACAK   TUTUM,  BECERİ SAHİBİ OLMAK GEREK. YOKSA SU KENDİ MECRASINDAN AKMAYA DEVAM EDER. DİPLOMASİDE  KİŞİSEL  İLİŞKİNİN ÖNEMİ  ORTAYA  ÇIKIYOR  BÖYLECE.

ROTASYONUN  DEVLETİN ÂLİ ÇIKARLARINA ZARAR VERMEMESİNİ SAVUNDUM HEP.  MESELA  ŞEFİK FENMEN  DANİMARKA KRALİÇESİNİN  KOCASI PRENS İLE  HER GÜN TENİS OYNUYORDU. HER GÜN SARAYDA  VE  HER YEMEKTE VE ÖZEL DAVETTE ORADALAR. ŞİMDİ SEN BU  SEFİRİ BİLMEM KAÇ YILIN DOLDU DİYE GERİ Mİ ALACAKSIN?  BEN ALMAM. JAKARTA’DAKİ SOVYET SEFİRİ  BEN GİTTİĞİMDE YEDİ YILDIR ORADAYDI. SUHARTO’NUN DA  ARKADAŞI. BEN ÜÇ BUÇUK YIL SONRA AYRILDIM. ADAM  ORADA OLMAYA DEVAM ETTİ.  VE ORADA  SİZLERE ÖMÜR.

HÜKÜMET ERKÂNI  VE DİĞER ZEVATLA  İLİŞKİLERİN  SAĞLANMA ŞEKLİ,  AKSAKLIKLAR  VE BUNLARIN HALLİ  KONUSUNDA  ANLATTIKLARINIZI DA MUZİP BİR GÜLÜMSEME İLE OKUDUM. BUNA  TÜRK BAKANLAR DÂHİL TABİİ. ÇİLLER’İN SİZİNLE DE (SİZİ  HATIRLAMAYARAK)  İNGİLİZCE KONUŞMASINI AYNEN BEN DE PARİS’TE YAŞADIM. KOCASI  MÜDAHALE EDİP  “ÖĞLEYİN BİRLİKTE YEMEK YEDİĞİMİZ  UNESCO SEFİRİMİZ.”  DEMEK ZORUNDA KALDI.

SİMDİ  86 YAŞIMI GEÇTİM VE   MESLEKTAŞLARIMIZIN  SİZİN ANLATTIKLARINIZ  HAKKINDAKİ  TUTUM VE  TEPKİLERİNİ   KOLAYLIKLA  TAHMİN EDER DURUMA GELDİM. ÇOK KISKANANINIZ OLMUŞTUR.  ZİRA ONLAR  SİZİN YAPTIĞINIZI  YAPAMAMIŞLARDIR.  SİZİN  BU YOĞURDU YİYİŞİNİZ   AYNİ ZAMANDA  SANAT  ÇERÇEVESİNE GİRİYOR.

BUNDAN ÖNCEKİ, GİTMEYEN  MESAJIM  DAHA  DERLİ TOPLU VE  DAHA  GÜZEL OLMUŞTU. SİMDİ   AYNİ KONUYU İKİNCİ KEZ YAZMAK BENİ YORDU.

TİCARET MÜŞAVİRİ İLE  OLAN HADİSENİN AYNISI BENİM BAŞIMDAN GEÇTİ. DERHAL GERİ ALINMASINI İSTEDİM.  ÇOK ÖZETLE  HAZİNE DIŞ TİCARET  BAKANI  (ADINI UNUTTUM. PROFESÖRDÜ. ÖZAL’İN ADAMIYDI,) MEMURUNU GERİ ALMADI. HARİCİYE DE HAZİNEYE   SÖZÜNÜ GEÇİREMEDİ. BEN MERKEZE DÖNMEKTEYDİM. BENİM DÖNMEMİ BEKLEDİLER. SONRA GERİ ALDILAR.  DEMEK İSTEDİĞİM  HAZİNE DIŞ  TİCARET  KENDİ MEMURLARINI BÖYLE YETİŞTİRİYOR. VE TEŞVİK EDİYOR.

BAKANLIĞIMIZ  DİK DURAMIYOR BUNLARA KARŞI.  DİĞER BAKANLIKLARIN 1173  SAYILI KANUNDAN HABERLERİ YOK.

SİZİN MERKEZE   ALINMANIZIN ARDINDA DA BU TİPLERİN  VE BAŞKA POLİTİKACILARIN  BASKISI  VARDIR. BAKANA  BAŞBAKAN VASITASI İLE DAYATMIŞLARDIR. “YA BEN, YA O”  DİYE.

GÖREV SÜRENİZ  DOLMADAN MERKEZE TAYİN   BENCE BİR REZALETTİR. PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAPTIĞIM İÇİN BU İŞLERİN NASIL ELE ALINDIĞINI  VEYA ALINMASI GEREKTİĞİNİ BİLİRİM. GÖREVİM SIRASINDA KARSILAŞTIĞIM OLAYLAR OLDU.

KİTABINIZ  OLAĞANÜSTÜ İYİ. EKSİKSİZ BİR DOSYA.  DİP NOTLARIN HİÇ BİRİ  ATLANMAMALI. BUNLAR  AYRI BİR ÖNEM VE DEĞER KATIYOR KİTABA. ÖZETLE  ÜRDÜN’ÜN ANLATILMASI,  TÜRKİYE İLE  İLİŞKİLERİ, YAKIN DOĞU  VE İSRAİL  VE DİĞER ÜLKELER İLE “CONNECTİON”LARI, ARAP BİRLİĞİ   ANCAK BÖYLE  YAZILABİLİRDİ.  TEŞHİSLERİNİZİN BÜYÜK BÖLÜMÜNE KATILIYORUM.

KİTABINIZI BAŞKA BİR  MAHALDE  KARIŞTIRAN VE GÜNDOĞAN’A GELDİKTEN SONRA  BENDEN ALIP OKUYACAK OLAN METİN  PAŞA,   TÜRKÇEYİ KULLANMANIZI ÇOK BEĞENDİĞİNİ SÖYLEDİ. KATILIYORUM.

KİTABI   ATLAMADAN VE  TADINA VARARAK OKUYACAK KİŞİ ÇOK  OLMAYACAK. (YETERLİ SAYIDA OLMAYACAK DEMEK İSTEDİM. ZİRA BİRBİRİMİZİ TANIYORUZ.) İNSANLARIN  OKUMAYA  AYIRDIKLARI ZAMAN ÇOK AZALDI. BUNA BELKİ  BİZLER DE DÂHİLİZ.  DAHA ZİYADE GÖZ GEZDİRİLİYOR VE  ATLANARAK  HIZLI OKUMA YAPILIYOR. BU KİTAP  ÖYLE OKUNMAMALI. ZİRA İÇİNDE ÇOK HAZİNE VAR.  AMA  TEKRAR EDEYİM  MESLEK KİTABI. MÜHENDİS  OKUMALI  BUNU.

BU KİTABI YAZDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.  MÜKEMMEL BİR İŞE İMZA ATTINIZ.

DOSTLUKLA.

SAYGILARLA.

PULAT TACAR

BÜYÜKELÇİ (E)    

 

 

 
       

Her ciddi kitap yazarının ancak düşleyebileceği kadar, böylesine mükemmel bir eleştirinin, bu denli derinliğine, en bilgili ve yetkili bir bilge kişi tarafindan yapılmış olması nadir, kutlanacak, büyük bir mazhariyet. 

 

Engin Ansay

 

Suhacığım, 

Abartmadan söyleyeceğim şu:

Siyasal açıdan, bazı kitaplar dünyada iz bıraktı:

"The Prince"/(Makyavel), 

Çinlinin Savas Kitabı,

Chrchill'inki, Bertrand Russell,

"Mein Kempfh"(olumsuz), "Nutuk", Sartre, "Affluent Society", Camus, Marx vs vs.

Tercümesi, ingilizcesi basılsa, senin "Çöl Devriyesi" de, naçizane kanımdır ki, bu coğrafyada ve ötesinde bu nitelikte değerlendirilir.

 

Sevgiyle,

Engin Ansay

 

 

Yalçın Bayer

Hürriyet

18 Mayıs 2017


BÜYÜKELÇİLER İLGİNÇ KİTAPLAR YAZIYOR...


MODA Deniz Kulübü’nde Emekli Büyükelçi Ender Arat’ın ‘Türklere Güvendiler: Tarih Boyunca Türk Topraklarına Sığınanlar’ (Tarihçi) kitabıyla ilgili düzenlediği söyleşiyi meslektaşımız Muammer Elveren’le izledik.

Elveren’in, Brüksel ve Paris’teki temsilcilikleri döneminden beri bu büyükelçilerin çoğu ile yakın dostlukları var.

Türkiye’ye sığınıp yaşamlarını sürdüren ve aralarında dünyaca ünlü isimlerin olduğu kişilerin yaşamlarını anlattığı kitap büyük ilgi görmüştü. Arat, kitabın ilk baskısında Macarlar, Polonyalılar, Museviler, Almanlar, Avusturyalılar, Fransızlar, İtalyanlar, Estonyalılar, İspanyollar, Ruslar, Arnavutlar, Kırım Tatarları, Çerkesler, Abhazalar, Romenler, Gürcüler, Azeriler, Hintliler, İranlılar, Suudi Arabistanlılar, Kazaklar, Afganlar, Cezayirliler, Tunuslular, Moritanyalılar, Boşnaklar, Karadağlılar, Hıristiyan Topluluklar, Sırplar, Yunanlar, Irak’tan kaçan Kürtler ve Suriyelilere yer vermişti.

Ender Arat söyleşiden sonra dağıtılan kitabın 2. baskısının önsözünde Yalçın Bayer’in “Kitapta önemli bir eksiklik gördüm, Romanlara da yer verilmesi gerekirdi” demesi üzerine Romanları ve eksik gördüğü Ezidiler, Sri Lankalı Tamilli mülteciler ve uluslararası bazı önemli şahsiyetleri de eklediğini söyledi.

 

Daha önce “Török Macaristan” başlıklı kitabı ile Türkiye-Macaristan ilişkilerine ışık tutan Arat, bu kitabında tarih boyunca değişik nedenlerle kendi ülkelerini terk etmek zorunda kalan çeşitli millet ve dinden yüz binlerce insanın önce Osmanlı İmparatorluğu’na, daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti’ne sığınma hikâyelerini anlatıyor. GS Lisesi ve Ankara Hukuk mezunu olan Arat, Budapeşte ve Madrid büyükelçiliği görevlerini yaptı; Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü (1996-98) ile Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanlığı (2002-2004) görevlerinde bulundu.

Davette, Dışişleri’nin bir dönem en parlak diplomatları sayılan emekli büyükelçiler Fuat Tanlay, Osman Ulukan, Ali Köprülü, Ahmet Erozan, Süha Umar ve Avrupa Konseyi Protokol Direktörü Muammer Topaoğlu hazır bulundular. Büyük ilgi gören ‘Belgrad 500 Yıl Sonra’ ve ’Çöl Devriyesi-Ürdün Anıları’ kitaplarından başka Süha Umar’ın Türkiye’de Usulsüz Avcılık ve Balıkçılığın Önlenmesi, Yaban Hayatı’nın Korunması’ üzerinde bir kitap yazdığını anlattı. Fuat Tanlay da anılarını ‘Gelecek kuşaklara aktarmak’ üzere kaleme almaya başladığını söyledi.

Ayrıca kulüpte açılan ‘Türklere Güvendiler-Ruslar’ adlı bir sergi 21 Mayıs akşamına kadar izlenebilir.