11
L e p t i s M a g n a
Bu önemli ticaret kenti
Numidia
egemenliği süresince, kendisini kayda
değer bir zenginliğe ulaştıran politik ve
ekonomik özerkliğin tadını çıkarır.
Masinissa
’nın döneminin ardından, bu
kralın
Jugurtha
isimli torunu tarihte
kendi adıyla anılan bir savaşın
başlamasına neden olur.
Jugurtha
Savaşı
’nda (MÖ 111- 105) Leptis Magna,
Romalıların yanında yer alır. Bu hareket
Leptis Magna’ya çok önemli bir politik
ödül olarak döner ve kent, Roma
tarafından vergiden muaf tutulan kentlere
verilen
civitas foederata
unvanını
kazanır. Leptis Magna’nın bu seçimiyle
kazandıkları sadece bu ayrıcalıkla sınırlı
kalmaz. Yaklaşık bir yıl sonra
Hamilkar
Barka
akınıyla tehdit edilen Leptis
Magna halkı, vali
Gaius Annius
Luscus
’un aracılığıyla Roma’dan askeri
yardım isteyebilmişti. Kentin şansı MÖ 1.
yüzyıldaki savaşlarda yaver gitmemiş ve
yanlış tarafla ittifak yapmasına yol
açmıştı. Kent bu hatasını petrol ile
ödemek zorunda kalmıştı. MÖ 46’da
Sezar
, Leptis Magna’yı fethederek halkı
büyük bir petrol vergisi ödemeye zorlar.
Üstelik şehir daha önce kazandığı
vergiden muaf kent statüsünü de
kaybeder ve vergi ödemeye zorunlu hale
getirilir. Buna karşın Leptis Magna ve
Roma ilişkileri devam eder.
Leptis Magna MÖ 1. yüzyıl ile MS 1.
yüzyılın sonu arasında altın devrini
yaşamıştır. Bu dönemde şehir, en geniş
sınırlarına ve en gelişmiş ekonomik
seviyesine ulaşır. Ticaretin gelişmesi
kentin kültürel ve sanatsal zenginliğinin
artmasına neden olmuş, her yer görkemli
mermer anıtlarla, yapılarla süslenmişti.
Bugün bile görenleri hayran bırakan bu
mermer yapıtlar, gösteriş ve zarafet
bakımından Roma ve Atina yarışacak
kalitededir.
Tiyatroya uzanan yol. Muhteşem yapı,
kentin ileri gelen zenginlerinden
Hannibal Tapapius Rufus tarafından
Leptis Magna’ya armağan edilmiştir.
Hadrianus Hamamları'nın görkemli
kalıntılarından bir görünüm.
Severus Bazilikası'ndan bir görünüm.
Kentteki yapılarda kullanılan yüksek
kaliteli mermerlerin çoğunluğu Marmara
Denizi’ndeki Prokonnesos’taki (Marmara
Adası) mermer ocaklarından getiriliyordu.
