SIRLAR ATLASI - page 14

104
GİZEMLİ YERLER
Öykünün aslına Juan Rodriguez Freyle’nin
1636 yılı tarihli “El Carnero”adındaki
günlüğünde rastlanır. Freyle arkadaşı Don
Juan'a yazdığı mektupta şöyle söz eder:
"Anlatılanlara göre dini şölen yeni liderin ilan edilmesiyle
başlıyordu. Muiska kralı ya da başrahibi, göreve
başlamadan önce bir süre için kadınsız, tuz yemeden, bir
mağarada inzivaya çekilirdi. Sonra ilk yaptığı, Guatavita
Gölü’ne gidip ilah diye taptıkları iblise hediyeler ve kurbanlar
sunmaktı. Gölün etrafındaki şölen esnasında tahtın yeni varisi
çırçıplak soyulup, yapışkan çirişle kutsal yağlama sonrası
üstüne boydan boya bütün vücudunu kaplayana dek altın
tozu dökülürdü. Bunun ardından kral ve çıplak halde dört
önde gelen reis çeşitli altın eşyalarla ve mücevherlerle bir sala
yerleştirilirdi. Gölün ortasına yaklaşıldıktan sonra saldakiler
tarafından kıyıdakilere sessiz olunması için işaret verilir ve
yanında getirdikleri hediyeler göle atılırdı. Sonra kralın kendisi
suya atlardı ve üstündeki altın tozu diğer mücevherlerle
birlikte dibe gömülürdü. Kıyıya tekrar dönerken şarkıcıların ve
dansözlerin bağrışmaları yeniden başlardı."
1538'de Peru'dan gelen İspanyollarla Venezuela'dan gelen Almanlar, “Altın
Kaplı Adamı” aramak için Bogotá yaylalarından toplandılar. Aradıklarını
bulumadılar ama bölge İspanyol yönetiminde kaldı. Bu arayış Orinoco ve
Amazon vadilerinin içlerine doğru sürdükçe, Manoa ve Omagua gibi efsanevi
kentlerle birlikte El Dorado, masalsı bir ülke anlamını kazandı. Ülkeyi aramak için
Gonzalo Pizarro Quito'dan Andlar'ı geçti. (1539) Francisco de Orellana Amazon
ve Napo ırmakları boyunca yelken açtı. (1541- 42) Gonzalo Jiménez de Quesada
ise Bogotá'dan doğuya doğru keşfe çıktı. (1569-72) Sir Walter Raleight, Orinoco
düzlüklerinde Manoa'yı ararken (1595) İspanyollar da o çevrede Omagua'yı
arıyorlardı. 1603'te Portekizli Péro Coelho de Sousa, Pernambuco'nun
kuzeyindeki bölgeleri keşfetti ve altın kent El Dorado bundan sonra yıllarca,
Brezilya ve Guyana'yı gösteren haritalarda yer aldı.
El Dorado'nun kesin bir şekilde Guyana'da olduğunu idida eden İngiliz kaşif
Sir Walter Raleigh, şehrin yerini tam olarak bildiğini yazmıştı. Araştırmaların
temelinde Muiskaların, Guatavita Gölünde
yaptıkları tören bulunmaktadır.
El Dorado şehrinin de, bu
gölün yakınlarında
bulunduğu tahmin
edilmektedir. Hatta, bu
göl, birçok kez
kurutulmaya
çalışılmış, ancak
başarılı
olunamamıştır.
Ancak, göl
kıyısında,
çamurlu
kısımda, bir
miktar altın
levhalar ve
zümrüt
bulunmuştur. Yine de, elde edilen bu ganimet, gölde bulunduğu iddia edilen
servetin, çok çok küçük bir kısmıdır. 20. yüzyılın ortalarına kadar, gölde kurutma
çalışmaları sürdürülmüş, ancak altın yığınlarına ulaşılamamış ve 1965 yılında,
Kolombiya Hükümeti, bu kurutma çalışmalarını engellemek için, gölün
bulunduğu alanı, doğal koruma altına almıştır.
1969 yılında, iki tarla işçisi, Bogota şehri yakınlarında, Pasca kasabası
civarındaki bir mağarada 26 cm. uzunluğunda ve zarifçe işlenmiş bir altın sal
maketi bulurlar. Sal maketi üzerinde hepsi tören başlıkları ve kıyafetler giymiş
10 hizmetkar tarafından taşınan bir kral figürü bulunmaktadır. Birçok kişiye göre,
bu buluntu Muisca kabilesinin, Guatavita Gölü'nde yapmış oldukları yeni kral
töreninin en büyük kanıtıdır.
Günümüzde de, Peru ve Kolombiya ülkelerinde, bu efsanevi şehir aranmaya
devam edilmektedir. Ancak, 450 yıllık bir geçmişi olduğuna inanılan bu efsanevi
şehir ve hazinenin bulunması umudu gelecek nesillere kadar sürecektir.
KUTSAL ŞÖLEN
EL DORADO'NUN PEŞİNDE...
Gonzalo Jiménez, El Dorado'yu bulmak için yolculuğa çıkıyor.
1...,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13 15,16
Powered by FlippingBook