105
EL DORADO
El Dorado, büyük zenginliklere sahip
olduğuna inanılan mitolojik bölgelerden
biriydi. İspanyollar ve başka Avrupalılar bu
kenti ve Cibola, Qvira, Otro Méiico gibi diğer
mitolojik kentleri ararken Amerika kıtasının
büyük bölümünü keşfedip kısa sürede istila
ettiler. Böylece El Dorado adı, çabuk ve kolay
zengin olunabilecek yerleri belirtmekte
kullanılır oldu. Latin Amerika'da ve ABD'de
birçok kente bu ad verild. El Dorado öyküsü
edebiyatta da sıkça kullanıldı. Milton'un
Paradise Lost
(Kaybedilmiş Cennet) ve
Voltaire'in
Candide
'i buna örnektir.
EDEBİYATA İLHAM VERDİ!
Candide, Voltaire
Candide'in El Dorado Sarayı'na
varışını gösteren 1803 tarihli
illüstrasyon.
Sir Walter Raleigh
yerlilerle birlikte
1541-1545 yıllarında Philipp
von Hutten, 1569’da
Bogota’dan yola çıkarak
Gonzalo Jiménez de Quesada
ve 1595’de Sir Walter Raleigh
efsanevi ülkeyi bulmak için
seferler yürüttüler.
John Heming isimli bir araştırmacı 17. yüzyılda,
bölge insanının vücutları ve giysilerine,
sivrisineklerden korunmak için, reçine veya bir tür
yağ sürdüklerinden söz eder. Bu durumun,
özellikle, Venezuella Orinico Nehri kıyısında
yaşayan kabilelerde, yaygın olduğu söylenir. Özel
kutlama günlerinde ise, bu kabile insanları, bu
reçine veya yağ tabakası üzerine, çok renkli
çizimler yapıyorlardı. Efsanede ismi geçen
“Muiska” kabilesi ise çok zengin altın
rezervlerine sahipti ve bunun doğal sonucu
olarak, vücutlarına sürdükleri reçine veya yağın
üzerine, altın parçacıkları bezemeleri, doğal bir
sonuç olarak düşünülebilir.
SİVRİSİNEKLERE KARŞI MI?
