BERGAMA - page 6

B E RGAMA’ N I N E R K EN DÖN EM TAR İ H İ
Eski Hellenlerin, Akdeniz'in kuzeydoğu parçası kıyılarıyla
adalarında ve bunlara yakın anakara parçalarında
(kendilerinden, yani ilkçağ Hellenlerinin oluşmasından
yüzyıllar önce, Hititler çağında yaşamış Luvi ulusunu
tanımadıkları için) Pelasgoslar, Lelegler diye andığı halkın
dilinde “Yüksek yer, tepe üstü” anlamını ve buradan da
(hisarlar genellikle böyle yerlerde kurulduğu için) “Hisar,
burç” anlamını ifade eden sözcük, pek çok tarihsel adın
içinde, o adın türetilmesinde kullanılmış öge olarak,
Barga/Parga/Berga/Perga biçimlerinde karşımıza çıkıyor.
Bu arada Barga, Bargasa, Bargylia, Bargylos, Bergaz,
Bergele, Bergos, Bergule, Parga, Pargam, Parganlı,
Perga/Perge, Pergamon, Pergamos adları anılabilir.
Bergama adının, Xenophon’dan başlayarak, ilkçağ Hellen
yazarlarında kullanılmış ve bütün dünyada tanınmış en
eski biçimi olan Pergamon’un içinde karşılaştığımız Perga
bölümünün aslı, yukarıda andığımız sözcüktür. Adın
sonunun Hellen ağzında -on edilmesine bakmaksızın yerli
halkın, öz biçimi, Pergama/Bergama’yı binyıllar boyunca
kullandığı anlaşılıyor. Aynı sözcük, İliada’da (V 446, 460)
-os bitişli edilmiş, Pergamos olarak kullanılmıştır ve o
yapıtta, Troia hisarının en yüksek burcunun, daha doğrusu
bütün burçlardan yüksek olan iç kalesinin adıdır.
Eski Hellen dilindeki -amos bitişli bütün adların o
bölümünün, “eski bir Akdeniz dilinden” geldiğini,
daha Luviler ve Luvi dili hakkında hiçbir şey bilinmez
iken, büyük bilgin Kretschmer görebilmiş ve 1899’da
yayınlanan “Hellen Dilinin Tarihine Giriş” adlı yapıtında
belirtmiş idi. Şimdi, Luvi dili hakkında oldukça ileri
ölçüde sahip bulunduğumuz bilgi sayesinde, Methymna,
Larymna gibi adlarda -ymna; İdyma, Sidyma gibi adlarda
-yma; Tymnos, Ordymnos gibi bazı adlarda -ymnos
biçiminde gördüğümüz bu takının öz biçimini güvenle
teşhis edebiliyoruz ve anlamını da biliyoruz. Öz biçim
umna/uma’dır “insanı, halkı” anlamlarındadır
(karş. İtalyancada uomo, insan). Aynı
takı Hitit dilinde de vardı; örneğin
Hititlerin en ünlü kralının adında:
Suppi-luli-uma, Duru-kaynağın-
insanı.
Luvi/Pelasgos dilinde veya onun
ardılı olan Anadolu dillerinde
(Kappadokia dili, Lydia dili
vb.) bu takının ima biçiminde
de kullanıldığını biliyoruz.
Örneğin, Karaburun
Yarımadası'nın en yüksek
dağı olan ve Hellenlerin
söyleyişiyle (bir dağ
adı yani eril ad olarak
kullanılabilmesi için
sonuna -s eklenmiş)
Mimas’ın adında.
Bunun aslı M(a)-ima,
Ana Tanrıça-Halkı’dır.
Kappadokia’daki
Sasouma’nın adı bazı
belgelerde karşımıza
Sasima biçiminde
çıkmaktadır.
Luvi/Pelasgos dilinde ve ardılı dillerde, dişi ad-eril ad
ayırımı yok iken Hellen dilinde bu ayırım bulunduğundan
ve o dilde dişi adların -a ile bitebilecek olmasına karşılık
eril adlar -os gibi başka bitişler almak gerektiğinden;
Hellenleşme döneminde, eril olacak dağ, ırmak vb.
adlarında umna/uma bitişinin son sesi a, os edilmiştir.
Cinsiyetsiz olabilecek adlarda, o arada Pergamon adında,
bitiş -on olmuştur. Ayrıca, umna/
uma’nın u’su Hellen ağzında
bazan değiştirilmeyip yalnız
Hellen yazımına göre (örneğin,
Kappadokia’daki Sasouma’nın
adında) ou ile yazılmış iken, bazan
da ü’ye çevrilmiş ve eski Hellen
yazısında ü değerinde olan y ile
yazılmıştır.
Diğer yandan, her dilde geçerli
olan senkop ilkesi, uma/umna
ile biten adlarda da etkisini
göstermiştir. Bu ilkeye göre,
sözcüklerin, takıların birleşme
yerinde ünlü sesler (sesli harfler)
yanyana gelirse, bunlardan yalnız
biri kalır; ötekiler düşer, atılır.
Örneğin Türkçede de Gürcü-istan
demeyiz, Gürcistan deriz. İşte bu
ilke yüzünden, ünlü sesle biten
bir sözcüğe uma/umna takısı
eklenirse, yanyana gelen ünlülerden
biri düşmekte idi; K(uwa)-uma,
Kutsal-halkı (Ana Tanrıça’nın Halkı)
ögelerinden Kuma, Hellen yazımında
Kyma/Kyme; Lar(a)-umna, Kum
(=Kumlu yerin)-halkı ögelerinden
Bergama Adının Kökeni ve Anlamı
22
Kemalpaşa’nın yanıbaşından Torbalı yönüne
uzanan tarihsel doğal yol üzerinde, Karabel
denen yerdeki Luvi yapıtı kabartma. Savaşçının
başı ile mızrağının ucu arasındaki alçak
kabartmada bulunan Luvi hiyeroglif yazısı
simgelerini yakın zamanda
Prof.
J. D. Hawkins “Mira Kralı Tarkasnawa”
diye okumuştur.
Niğde’nin Bor ilçesi yöresine egemen bey
Warpalawas tanrı Tarkhun önünde (bir diğer adı
da Sanda) saygı duruşunda. Konya Ereğlisi’nin
19 km güneyinde İvriz köyündedir.
İÖ 700’lerin son çeyreğinden
kalma, Nevşehir’in Karaburna
köyünde bulunan yazıt.
1,2,3,4,5 7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,...20
Powered by FlippingBook