Zaten bu oyunların da mezar
resimlerinde yer alıyor olması sadece
estetik amaçlı bir seçim değil, aynı
zamanda cenaze töreni ile de ilintili
olmasıdır. Jonglörler Mezarı’ndan ünlü
bir sahne, özel yetenek gerektiren
oyunlara iyi bir örnektir. Bu sahnede
saydam bir
khiton
, kısa bir ceket ve
kırmızı bir başlık giymiş olan ip
cambazı, alnında büyük kollu bir
şamdan taşımaktadır. Sahnede, ellerinde
halkalar ya da diskler olan genç bir
akrobat da görülür. Spor amaçlı oyunlar
arasında antik dünyanın temel spor
dallarının yaygınlığını kanıtlayan pek
çok örnek vardır. Bu spor dalları güreş,
boks, koşu, atlama, disk atma ve at
arabası yarışlarıdır. Bu bilgiler ışığında
Etrurya’da ziyafetin, tam bir sosyal ve
törensel anlam taşıdığını, aristokratlar
için özel bir kaynaşma ortamı
oluşturduğunu ve okunan şiirlerle
ortak değerlerin ifade edilişini
temsil ettiğini söyleyebiliriz.
Peki ya bu ziyafet fikri nereden
geliyordu? Elbette Antik Yunan
dünyasından! Fakat Yunan
dünyasından gelen bu ziyafet
kültürü yerel kültürle
harmanlanmış ve farklılıklar
yaratılmıştı. Örneğin Etrüsk
kadınları, daha önce
söylediğimiz gibi, ziyafetlerde,
Yunan dünyasında
olduğundan çok farklı bir
role sahipti. Etrurya’da,
cenaze törenleri ile şarap
ve yiyecek tüketimi
arasındaki sıkı bağ
Yunan
kültüründen
bağımsızdır.
E t r ü s k Z i y a r e t l e r i
Sağda: Genç dansçı kadın,
Jonglörler Mezarı’nın
muhteşem resimlerinin bir
parçasıdır. Figürdeki
dinamizm dikkat çekicidir.
Roma, Villa Giulia
Müzesi’nden, günümüze iyi
şartlarda ulaşmış olan
kenarları oymalı bronz bir
aynanın reprodüksiyonu.
13
Cerveteri’de bulunmuş ve
MÖ 7. yüzyıla tarihlenen saç
örgüsü tokası. 310 mm
çapındaki büyüleyici parça,
yalnız başına kullanılmıyor,
benzer başka tokalarla
kombine ediliyordu.
Etrüsklülerin takılara büyük
önem verdikleri söylenebilir.
