5
T a r q u i n i a v e C e r v e t e r i
Birinci binyılın ilk yıllarında yolcular ve
tüccarlar Akdeniz’i, doğudan batıya
doğru çok zor şartlarda geçiyorlardı.
Buna karşın, unutmamak gerekir ki,
günümüze ulaşan Yunan seramiklerinin
büyük çoğunluğu Etrurya’da
bulunmuştur. Etrurya, farklı kökenlerden
insanların bir araya geldiği ve ticaret
yaptığı, limanlarla dolu bir yerdi.
ETRURYA’NIN LİMANLARI
Gravisca önde gelen bir Tarquinia
limanıydı. Bu liman, ilk zamanlar Sisam
Adası’ndan, Efes’ten ve Milet’ten gelen
tüccarların yanı sıra, zamanla Aigina
Adası’ndan gelen tüccarlar tarafından da
ziyaret ediliyordu. Bu tüccarlar arasında,
tarihçi Herodot’un Yunanistan’ın en
zenginleri arasında gösterdiği, Aiginalı
Sostratos da vardı. Ne var ki,
Tarquinia’nın limanı bu kadar işlekken
bile, bir diğer Etrüsk şehir-devleti olan
Cerveteri’nin limanlarından biri olan
Pyrgi daha önemli bir konumdaydı.
Liman, antik çağda ünlü bir tapınağa
sahipti. Bu zengin tapınak MÖ 384’te,
Korsika’ya karşı bir sefer yapılmak
üzereyken Sirakuzalı Dionigi’nin
birliklerince yağmalandı. Tapınak,
temenos
adlı uzun, ince bir kutsal alanda
yer alıyordu. Bu kutsal alanın güneyinde
yirmi hücre-oda ve hemen her odanın
önünde küçük sunaklar bulunuyordu.
Karşı cephedeki C bölgesi olarak
adlandırılan yerde ise iki sunak vardı.
Ortada ise dört kenarı sütunlarla çevrili
B Tapınağı yükseliyordu.
Antik Yunanca’da kule anlamına gelen
Pyrgi’nin, Santa Severa Kalesi’nin biraz
güneyinde, Tiren Denizi kıyısında
olduğu tespit edilmiştir. Antik
kaynaklarda, Pyrgi önceleri Cerveteri
kentinin limanı, sonraları ise Livio yani
bir Roma kolonisi olarak anılmaktadır.
MÖ 5. yüzyılın ilk yarısında kutsal alan
Üstte: Cerveteri’deki
Banditaccia nekropolünde
bulunan iki altın levhada bir
Gorgon betimlenmektedir.
Solda: Kraliçe Sunağı Tapınağı’nda
bulunan muhteşem kanatlı iki at.
Kilden yapılmış bu eser, Etrüsk sanatının
en önemlilerinden biridir. (MÖ 4. yüzyıl)
