14
edebiliriz. Nüfusu şişirecek yeni doğanların sayısı da ayrıca
tahmin edilebilir çünkü gelecek 20 yılda doğum yapması muh-
temel kadınların hepsi de zaten doğmuş olacak. Doğum yap-
ması muhtemel kadınların sayısını bildiğimize göre her birinin
kaç tane çocuğu olacağı varsayımını da çok büyük bir hata yap-
madan bulabiliriz.
Fakat tahminlerimizi dayandırabileceğimiz bir modelimiz
olmadığı için 50 yılın ötesindeki gelecek sorularla doludur. Son
iki yüzyıldır geçerliliği kanıtlanmış demografik dönüşüm mo-
deli gelecek için çok da yararlı olmayabilir. Değişkenlerden biri
doğum oranı olacaktır ve eğer kadın başına iki çocuktan az
düştüğü çekirdek aile tüm dünya için kalıcı bir standart ola-
caksa, dünyanın nüfusu dokuz milyar zirvesine ulaştıktan
sonra insan ırkının yeryüzünden silinmesine kadar değiştiril-
mesi mümkün olmayan bir düşüşe geçecektir. Fakat küresel öl-
çekte kadın başına düşen çocuk sayısını ikiden fazlaya
sabitleyerek doğurganlık oranının şu anda düşük olan ülke-
lerde arttırılması ile bir başka senaryo daha mümkündür.
Sonuç durdurulamayan büyüme olacaktır fakat bu kez aşırı
nüfus nedeniyle bir kez daha ırkın yok oluşuna yol açacaktır.
Eğer insanoğlunu çökertecek ya da infilak ettirecek bu felaket
senaryolarına çözüm bulamazsak, dengeye ulaşmamızı sağla-
yacak kalıcı bir senaryo tasarlamak zorundayız.
Uzun dönemde ihtiyacımız olan denge hakkında düşün-
meye başlamak zorundayız fakat bunun öncesinde 50 yıl gibi
bir kısa dönemde yapılması gereken acil zorunluluklar var. Ge-
lecek 50 yılda bizi bekleyen zorluklar şunlar: İnsan ırkının
genel olarak demografik yaşlılığını da tahmin ederek iki ya da
üç milyar kişiye daha yer açmak, gezegenin kaynaklarını daha
iyi yönetmek ve daha eşitlikçi biçimde paylaşmak. İnsan ırkı-
nın varlığını sürdürmesi insan sayısından çok bu insanların
nasıl yaşamayı seçtiğine bağlı.
HALEP’TEKİ ÇANAK ANTENLER, SURİYE
(36
0
13’K – 37
0
10’ D)
Halep her ne kadar dünya üzerindeki en eski şehirlerden biri olsa da, modern zamanlardan
kaçamamıştır. Çanak anten ormanı yeryüzünden 35.400 kilometre uzaklıktaki sabit bir yö-
rünge boyunca yayın yapan uydular tarafından iletilen televizyon programlarını toplamakta.
Günümüzde televizyon belkide en popüler haber ve eğlence aracı. Bir televizyon programını
izleyebilmek için okuma yazma bilmenize gerek yok, bu yüzden de evrensel olarak erişilebilir.
20 milyon Suriyelinin yüzde 40’ından fazlasında çanak anten, 330.000’inde cep telefonu ve
77.000 kişide de internet erişimi var. Birkaç on yıl içinde bilgi ve iletişim teknolojileri insan-
ların hayatlarında giderek büyüyen bir yer kazandılar. Fakat bilgiyi işleme ve iletme yöntem-
leri (bilgisayarlar, internet ve telekomünikasyon) giderek daha fazla elektrik harcanmasına
neden oluyor. Televizyonlar, şifre çözücüler ve kayıt cihazları geçtiğimiz on yılda elektrik tü-
ketimini hızlı bir şekilde arttırdı. Mesela bir bilgisayarı soğutmak için en az onu çalıştırmak
için harcadığımız kadar elektrik harcarız. NGO Küresel Eylem Planı tarafından yayınlanan bir
rapora göre, bilgisayar sunucuları uluslararası hava trafiğinin ürettiği kadar karbondioksit
üretmekte. 2008 yılında, sadece Afrikalıların yüzde 5’inin internet erişimi varken, bu oran
Kuzey Amerika’da yüzde 73’tür.
›
GILLES PISON
